Phuket’in denizinin hayallerdeki ve fotoğraflardaki güzellikte olmadığını Phuket Gezi Rehberi‘nde yazmıştım. İşte aranan bembeyaz, incecik kumlar turkuaz denizler Similan Adalarında.
National Geographic Society’nin dünyanın en iyi 10 dalış noktasından biri olarak seçtiği Similan Adaları, Phuket’in 120 km kuzeybatısında yer alıyorlar. Adalar Phang Nga iline bağlı.
Malay dilinde 9 anlamına gelen Similian, önceleri 9 adadan oluşuyormuş. Daha sonra 2 ada daha eklenmiş.
Similan Adalarının tamamı:
1 numara: Hu Yong
2 numara: Payang
3 numara: Payan
4 numara: Miang
5 numara: Ko Miang Song
6 numara: Ko Miang Sam
7 numara: Payu
8 numara: Similan (Meşhur Sailing Rock’ın olduğu ada)
9 numara: Koh Ba Ngu
Sonradan eklenen diğer iki ada da Tachai ve Bon
Similan adaları milli park statüsünde olduğu için 400 baht giriş ücreti alınıyor. Mayıs ve ekim ayları arasında muson yağmurları nedeniyle ziyaret edilemiyor. Ayrıca deniz kaplumbağalarının üreme noktalarından biri olduğu için belli zamanlarda yine turistlere kapatılabiliyor.
Konaklama sadece Koh Similan ve Koh Miang adalarında var.
Bizim yeterli vaktimiz olmadığı için biz Similan’a günübirlik tur ile geldik. Bu turu da yine daha önce Phuket’te havaalanı transferi ve Fil Barınağı Ziyareti aldığımız SRC Travel‘dan aldık. Tura; sabah + öğlen + akşam yemeği ve ikramlar dahil kişi başı: 2.500 TBH ödedik.
Tur şirketi sabah saat 6:30 gibi gelip bizi otelimizden aldı. Daha sonra diğer otellerdeki misafirleri de aldık ve yaklaşık 1.5 saat gibi bir yolculukla önce botların kalktığı limana geldik. Limanda ilk etapta sizi bir curcuna karşılıyor. Bir sürü tur firması ve acayip bir kalabalık var. Nasıl olacak derken hop bir görevli gelip bileğinize tur firmasına göre bileklik takıp ilgili sıraya sokuyor. Orada kaydınız yapıldıktan sonra herkes kendi tur firmasının olduğu farklı bir alana yönlendiriliyor. Gayet organizeler yani merak etmeyin.
Ufak bir not: Similan Adalarına giderken botlara binmeden önce terlikleri topluyorlar fakat adada bazı alanlar kayalık ve çıplak ayakla yürümek zor. Ben gitmeden önce kayıt alanında satılan bu deniz çoraplarından almıştım (200 THB) Altında da kaydırmazlar var yani teknede de çok faydalı olmuştu. Bu arada biz tekneye binerken de terliklerimizi bir poşetle yanımıza aldık, bir sorun çıkarmadılar ama adada kimsede terlik görmedim. Adanın özel kumunu korumak için terlikle dolaşmanın yasak olduğunu okudum ama ne kadar doğru bilmiyorum.
Bizden sonra giden arkadaşlarımıza bu uyarı yapmayı unuttuğum için çok canları yanmış. Eğer bizim gibi hassassanız önleminizi alın.
(Alp bundan o gün almadığına pişman oldu döndükten sonra ona Aliexpress’ten aynısı aldık. Eğer siz de gitmeden alayım bavulumda dursun derseniz bilginize.)
Kendi tur firmamızın olduğu alana geçtiğimizde hem açık büfe kahvaltı yaptık hem de şnorkellerimizi teslim aldık. 8:30 gibi bizim botumuzun görevlisi Emily bizi bir araya topladı ve bilgilendirmeler yaptı. Herhangi bir rahatsızlığı olan var mı, hamile olan var mı, alerjisi olan var mı, herkes gelmiş mi gibi kontroller yaptı. (Hamilelerin belli bir aydan sonra Similan’a gidişi önerilmiyor) Ayrıca yemek konusunda hassasiyeti olanları öğrendi.
(Bu arada biz ödemeyi SRC’ye yaptık ama bizi Similan’a götürecek olan firma Sea Star. Yani SRC aracı konumda.)
Similan Adaları Phuket’e oldukça uzak bu yüzden ancak sürat tekneleri ile gidilebiliyor ve ilk noktaya ulaşmak 1 saat 20 dakika sürüyor. Gitmeden okuduğumuz çoğu kaynakta bu yolun çok zorlu olduğu çok kişinin rahatsızlandığını mide bulantısından öldüğünü yazıyordu. Normalde bizi hiç deniz tutmaz hatta ben o sallantıyı çok severim bile ama o kadar kötü senaryo okudum ki baya korkmuştum. Ne yaptım tabi ki deniz tutmaması için neler yapılmalı araştırdım:
- Öncelikle boş mide ile tekneye binmeyin. Midenizi rahatsız etmeyecek hafif ama doyurucu şeyler yiyin,
- Teknenin ortasında ve düz oturun, yanlarda oturmayın,
- Öne eğilip telefon vb şeylerle ilgilenmeyin gözünüz ufuk çizgisinde olsun,
- Binmeden önce mide bulantısı hapı için.
Bota binmeden önce herkese mide bulantısı hapı dağıtıyorlar ama biz bilmediğimiz bir ilacı almak istemedik ve yola çıkmadan 1 saat kadar önce tanıdığımız ve alışık olduğumuz Metpamid’den birer tane yuttuk. Zencefil de mide bulantısına iyi gelen doğal yöntemlerdendir. Bunu bildiğim için yanıma zencefilli şekerler de almıştım ama ihtiyaç olmadı. Teknenin ortasında oturduk ve kafamızı pek eğmemeye çalıştık. Sonuç: sıfır sorun ? ama tekne çok mu sallıyor çok mu rahatsız bir durum var derseniz de şöyle tarif edeyim lodoslu bir havada Kadıköy – Beşiktaş motoruna bindiğinizi düşünün bu ondan biraz daha fazla. Bence çok rahatsız bir durum yok. Hatta baştan bu kadar gerilmeseydim keyif bile alırdım ama botta üç kişi baya kötü oldu ? Turları ve günleri rezil oldu diyebilirim, yani hassasiyet seviyenize göre değişebilir. Tur rehberimiz Emily’ ise her kötüleşenle ilgilendi, torbalar getirdi, dolu torbalarını aldı attı, şakaklarını bileklerini ovdu. O sallanan teknede bir o yana bir bu yana pire gibi dolandı. 1 dakika yalnız bırakmadı anne şefkatiyle ilgilendi diyebilirim. Zaten çok tatlı bir kız ama bu ilgisine, becerikliliğine hayran kaldık.
İlk varış bir şnorkel noktası olan 5. ve 6. adalar. Bu adaların bir sahili yok. Ben aşırı su fobik bir insan olmama rağmen o tatlı Emily ne yaptı etti beni o denize soktu. Dalmanıza bile gerek kalmadan rengarenk balıklar altınızdan geçiyor. Neden buranın en iyi dalış noktası olduğunu anlayabiliyorsunuz. Buradaki mola süresi 40 dakika.
Burada görebileceğiniz balıklara aşağıdaki tablolardan ulaşabilirsiniz. Detaylı bakmak isteyenler için büyük hallerini de ayrıca linklerle ekliyorum.
Fishes South Eastasia
Fishes South Eastasia 2
Marine Life South Eastasia
Reeflife South Eastasia
İkinci durak olan 4 nolu adada (Koh Miang) hem kısa bir mola veriliyor hem de öğle yemeği bu adada alınıyor. Tay yemekleri sunulan açık büfeden istediklerinizi alıp adada bulduğunuz yere çöküp yemeğinizi yiyorsunuz. Ben bir vejetaryen olarak bir şeyler buldum (pilav, sebze sote vb) yedim aç kalmadım diyebilirim, çok keyif almadım ama karnımı doyurdum. Menüde tabi etli seçenekler de var ve egzotik meyveler.
İlk karaya bastığımız ada bu olduğu için gerçeklerle yüzleştiğimiz ada da bu oluyor. O ne KALABALIK. Phuket gezi rehberinde Phiphi günübirlik turu için bahsettiğimi biz burada yaşıyoruz.
Deniz ve kum inanılmaz güzel, hatta Tayland’ın en beyaz kumu diye geçiyormuş. Bizim şimdiye kadar gördüğümüz en güzel deniz ve en yumuşak kum. Ben birçok salak saçma yerden bile kum taşırken burdan nasıl almadım bilmiyorum. Siz siz olun giderseniz az bi miktar yanınızda getirin mutlaka.
Kalabalıktan ne denize girmek ne fotoğraf çekmek pek mümkün değil. Zaten o kadar kısıtlı vakit veriliyor ki ? Ama şöyle bir denize girip 1-2 fotoğraf çekiyoruz tabii ki ?
Bu adada konaklama yapmak da mümkün. Adaya yanaşılan sahil haricinde biraz yürüyüp diğer sahile geçiliyor. Orası bi nebze daha sakin ama yine de beklentiniz büyük olmasın ?
Üçüncü durak 9 nolu ada (Koh Ba Ngu). Burda yine 40 dakika şnorkeling. Evet Emily de yine beni kandırıp denize soktu ?
Teknede arada içecekler ve büskivi gibi atıştırmalıklar da dağıtılıyor.
Son durak en büyük ve en meşhur ada olan 8 numara yani Koh Similan. Burda da yine konaklama mümkün. Aynı kalabalık bizi karşılıyor ne yazık ki. Bu adadaki kaya oluşumuna Sailing Rock adı verilmiş. Adaya varınca isterseniz Sailing Rock’ın tepesine çıkıp manzaraya bakabilir isterseniz denizin kumun keyfini çıkarabilirsiniz. Biz önce yukarı tırmanıp biraz fotoğraf çektik sonra hemen kendimizi aşağı denize attık.
İlk çıkılan noktadaki manzara
Daha da yukarı çıkmak isterseniz de sizi aşağıdaki manzara karşılıyor:
Yine bir not: Koh Similan’daki tuvaletler sanıyorum ki kalabalıktan oldukça pisti. Eğer siz de bu konuda sıkıntılıysanız Seyahatlerde Tuvalet Hijyeni yazımda bazı çözümlerden bahsetmiştim. Burada duş imkanınız da var.
Yukarı tırmanıp biraz fotoğraf çektikten sonra kendimizi aşağı attık. Meşhur Sailing Rock’ı bir de aşağıdan görüyoruz:
Burası hayatımızda gördüğümüz en güzel deniz ve en yumuşacık kum olarak hafızamıza kazındı. Bizi bu hamaklarda unutsunlar diye dua ediyoruz.
Vakit yine kısıtlı belki 1 saat kaldık kalmadık. Saat 15’te geri dönüş borusu öttü. Orada konaklayanları kıskana kıskana botumuza bindik.
16:30’da limana geri döndük. Akşam yemeği için açık büfedeki Tay yemeklerinden bir şeyler atıştırdık. Saat 17:20’de de bizi otellerimize bırakacak servisler kalktı. Phuket merkeze ulaşmamız ise 19:30’u buldu çünkü liman hem uzak hem de çok trafik vardı.
Biz Sea Star’dan ve özellikle Emily’den çok memnun kalmıştık ama bizden sonra aynı tura giden arkadaşlarımız pek mutlu olmadılar, tekne çok kalabalıkmış ve hizmet de pek iyi değilmiş. Biraz şansa kalıyor galiba iş. O günkü tur yoğunluğuna düştüğünüz rehbere göre değişebiliyor.
Sonuç olarak Similan’a günübirlik gidilir mi derseniz: açıkcası çok koştur koştur bir tur oluyor adalarda fazla vakit verilmiyor ve aşırı kalabalık. Eğer imkanınız varsa kesinlikle konaklamayı öneririm ama bizim gibi vaktiniz yoksa da Phuket’e kadar gelmişken bu adaları görmeden de dönmeyin günübirlik de olsa uğrayın derim çünkü gerçekten çok çok güzel adalar.
İlginizi çekebilecek diğer Tayland yazılarım:
Uzun Uçuşlarda Dikkat Etmeniz Gerekenler ve Jetlag Sorunu
Tayland’a Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler
Tayland Yemekleri ve Meyveleri – Vejetaryenler Tayland’da ne Yer?
Phuket Gezi Rehberi
Phuket Fil Barınağı Ziyareti – Elephant Jungle Sanctuary
Phi Phi Gezi Rehberi
Krabi Gezi Rehberi
Ayrıca Instagramda paylaştığım tüm Tayland fotoğraflarına #mavibavultaylandigeziyor etiketi ile ulaşabilirsiniz.