Filler hep insanlar tarafından çok sevimli bulunsa, şans getirdiğine inanılsa da kendilerinin pek de şanslı olduğu söylenemez. Tayland’da da durum çok farklı değil. Tayland tarihinde savaşların kaderini bile değiştiren ülkenin simgesi haline gelen filler burda da gereken saygıyı görmüyorlar ne yazık ki. Trekkingler, safariler, sirkler, showlar (ör: FantaSea Show) derken oldukça hırpalanıyorlar.
Bangkok – Büyük Saray’da resmedilmiş olan savaşlarda fillerin etkisi:
Fillerin de yunuslar gibi hep gülüyormuş gibi duran ifadeleri sizi yanıltmasın. Bu insana hizmet ve eğlence sektörü için iğrenç bir işkenceden geçiyorlar. Eğitim genelde daha bebekken başlıyor. Annelerinden ayrılan bebek filler hapsedilip, aç bırakılıp sopalarla bıçaklarla tehtit edilip bir korku ağına düşüyor. Bu sözde eğitime “Phajaan” deniliyor. Bu öğrenilmiş çeresizlik sayesinde de büyüyüp insanları ufak bir darbesi ile öldürebilecek hale gelince bile itaat etmeye devam ediyor.
Benim içim kaldırıp izleyemedim ama eğitimin nasıl birşey olduğunu görmek isterseniz PETA’nın Tayland’ın “eğitim” kamplarında gizlice çektiği bir videoyu aşağıya bırakıyorum:
Tay dilinde “chang” olarak bilinen filler çok iri hayvanlar olsalar da insanların binişi için uygun bir omurga yapısına sahip değiller. Bu aktiviteler omurgalarında geri dönülemez hasarlar oluşturuyor.
Ortalama ömürleri 70 yıl olan bu tatlı canlılar, aile halinde yaşayan sosyal hayvanlar. Grupta anneler babalar teyzeler vs hep beraber yaşıyorlar ve bebeklerine inanılmaz değer veriyorlar ve aile hep bir dayanışma halinde. Fillerin gebelik süresi yaklaşık 2 yıl ve yavrular 4 yaşına gelinceye kadar anneleriyle (ya da acil durumlarda annenin seçtiği özel bir “Dadı” ya da “Teyze” ile) kalıyor. 17 yaşlarındayken tamamen yetişkin olarak kabul ediliyor.
Ayrıca filler oldukça zeki hayvanlar. Taklit, oyun ve araç kullanımı gibi bir çok insani davranış sergiliyorlar.
Afrika fillerine oranla daha küçük olan Asya filleri en çok Tayland’ın kuzeyinde yer alan Chiang Mai’de bulunuyorlar. Kötü şartlar nedeniyle Asya fillerinin sayısı şuan dünyada 30.000’e düşmüş durumda. Bunlardan 2500-4000 Tayland’da yaşıyor ve çoğu esaret altında.
Lütfen ama lütfen fil ya da herhangi bir hayvanın kullanıldığı etkinliklere katılmayın. Biz de bunu düşünmedik bile ama Elephant Jungle Sanctuary’nin bir şubesinin Phuket’te olduğunu öğrenince kayıtsız kalamadık. Elephant Jungle Sanctuary, çeşitli şekillerde zarar görmüş fillerin rehabilite edildiği bir barınak.
Biz bu turu otel transfer hizmetini de aldığımız ve memnun kaldığımız Phuket SRC Tours‘dan aldık.
Fil Barınağı yarım gün tura kişi başı: 2.500 TBH (otel transfer + öğlen yemeği ve ikramlar) verdik. Bu ödediğimiz ücret barınağın sürekliliği, fillerin bakımı yemesi içmesi, sağlık harcamaları ve yeni fillerin kurtarılması için kullanıyor. Bir filin kurtarılmak için satın alınması demek yaşına göre değişse de 24.000 – 120.000 Euro arasında. Tüm bunlar da ancak bağışlarla mümkün.
Yarım gün, tüm gün, konaklamalı gibi farklı seçenekler var.
Aslında biz bu barınakları sadece Chiang Mai’de zannediyorduk. Phuket’te de olduğunu öğrenince çok heyecanlandık. Turu özellikle doğum günüme denk getirip kendime unutulmaz bir hediye verdim. Geçirdiğim en güzel doğum günü olması haricinde tüm Tayland seyahatimizin de en etkileyici günüydü.
Sanırım sizi aşağıda blog tarihimin en çok fotoğraflı yazısı bekliyor ama o kadar güzel fotoğraflar var ki hiç birini çıkarmaya kıyamadım. Bu arada aşağıda göreceğiniz gibi o gün benim doğum günüm olduğu için Alp resmen bana çalışmış. Neredeyse sadece benim fotoğrafım var ve hepsi aşırı güzel. Teşekkür ederim bebişim seni seviyorum
Ama tekrar gidelim ki ben de senin fotoğraflarını çekebileyim. Valla bak sırf ondan :))
Turun detaylarına gelecek olursak: Tur şirketi tam söylediği saatte bizi gelip sabah 06:30’da otelimizden aldı. Daha sonra diğer otellerdeki misafirleri ala ala Elephant Jungle Sanctuary’ye doğru yol aldık. 7:30’da barınağa varmıştık.
Vardığımızda önce filler hakkında bilgilendirildik. Neler yapmamız, yapmamamız lazım bunları öğrendik. Örneğin “bon bon” dediğiniz zaman onları doyuracağımızı anlayıp ağızlarını açtıklarını ve arkalarında ya da yanlarında durduğunuzda kulaklarından ötürü bizi göremeyeceklerini ve buna göre durmamız gerektiğini…
Sonra minnoş arkadaşlarımızın yemeklerini hazırlamaya başladık.
Yetişkin Asya filleri yaklaşık 5 Ton, bebekler ise 150 kg ağırlığında. Her gün ağırlıklarının %10’u kadar yani 150-300 kg yemek yiyip 150 lt su içiyorlar. Yedikleri şeyler: bambu, mısır, pirinç, muz, şeker kamışı, mısır, ağaç kabuğu, karpuz, kabak. Aylık yemek masrafları yaklaşık 1200 Euro kadarmış.
Her filin bir ‘Mahout’u yani bakıcısı var. Genelde aileden geçen bu mesleğin kökleri çok eskilere dayanıyor. Mahout ile fili arasında mistik bir bağ olduğuna inanılıyor.
İlk başlarda biraz ürkmedik desem yalan olur. Ama mahout’lar da bu konuda yönlendirip yardımcı oluyorlar. Zaten filler de koca cüsselerine rağmen insanlara o kadar nazik ve dikkatli davranıyorlar ki korku filan kalmıyor bir süre sonra.
Burda sağlığına kavuştuktan sonra neden doğaya bırakılmadıkları hakkında şöyle bir açıklama yapıyorlar: senelerce doğal ortamlarından koparıldıkları için artık doğaya salınmaya uygun değillermiş.
Biz kendimizden geçmiş fillerle artık arkadaş olmuş oyunlar oynarken Elephant Jungle Sanctuary’nin fotoğrafçısı da sürekli fotoğraflar çekiyor. Sonra bu fotoğrafları Dropboxa yükleyip linkiniFacebook sayfalarından duyuruyorlar.
Daha sonra çamur banyosuna geçtik. Fillerin en sevdikleri şeylerden biri çamur banyosuymuş. Böylece hem güneşten korunuyor hem de serinliyorlar.
Bir sonraki adım havuz. Özellikle bebek filin oyunları çok tatlıydı.
En son adımda da duşun altında onları fırçalayarak bir güzel yıkadık.
Elephant Jungle Sanctuary’ye gelirken yanınızda getirmeniz gerekenler: mayo, yedek mayo ya da kıyafet, güneş kremi, şapka ve havlu. Kaymaz bir ayakkabı ya da deniz çorabı da çok iyi olur.
Fil yıkama işleminden sonra duş alıp üstümüzü değiştirdik ve öğle yemeği vakti. Tay yemeklerinden oluşan bir açık büfe var. Ben kendime pad thai, spring roll, pilav ve haşlanmış sebzelerden oluşan bir tabak yaptım. Yani gayet vejetaryen seçenekler var. Nedir bu Tay yemekleri derseniz sizi Tayland Yemekleri ve Meyveleri – Vejetaryenler Tayland’da ne Yer? yazısına alalım.
İşin acı tarafı bizim onlara bu kadar kötü davranmamıza rağmen fillerin insanları ‘sevimli’ yaratıklar olarak gördüğüne dair bir araştırma varmış ?Ay sizsiniz SEVİMLİ ?
11:30’da barınaktan ayrılma vakti geldiğinde 4 saat olmuştu ama sanki bize 4 dakika gibi hızlı geçti ? Gönül ister ki filler hiç zarar görmesin ve böyle bir barınağa hiç ihtiyaç olmasın ama fillere yakın olmak ve onlara zarar vermek istemiyorsanız doğru adreslerden biri Elephant Jungle Sanctuary
Bu arada gitmeden araştırma yapmak isterseniz bazı fillere binilen vs fotoğraflarda Elephant Jungle Sanctuary’nin etiketli olduğunu görebilirsiniz. Bu konuda Instagram hesaplarında da bunların kendileri olmadığını yanlış bilgilendirme olduğunu duyuruyorlar.
Elephant Jungle Sanctuary’nin tatlı filleri, acı hikayeleri ve mahout’ları:
Yazımı Elephant Jungle Sanctuary’nin tatlı bir sözüyle bitirmek istiyorum:
Eğer fillerimizden biriyle arkadaş olduğunuzu düşünüyorsanız, her zaman geri gelebilir ve ziyaret edebilirsiniz, çünkü hepimizin bildiği gibi, filler asla unutmaz!
İlginizi çekebilecek diğer Tayland yazılarım:
Uzun Uçuşlarda Dikkat Etmeniz Gerekenler ve Jetlag Sorunu
Tayland’a Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler
Tayland Yemekleri ve Meyveleri – Vejetaryenler Tayland’da ne Yer?
Phuket Gezi Rehberi
Similan Adaları Gezi Rehberi
Phi Phi Gezi Rehberi
Krabi Gezi Rehberi
Ayrıca Instagramda paylaştığım tüm Tayland fotoğraflarına #mavibavultaylandigeziyor etiketi ile ulaşabilirsiniz.