Ne zaman gidilir?
Bayramda gidilir mi gidilmez mi diye düşünürken kendimizi 2016 yazında Yunanistan yollarında bulduk. Aslında amacımız Kurban Bayramı’ndan kaçmak biraz Türkiye’den uzaklaşmaktı ama gördük ki bayram zamanı Yunanistan’da Türkiye’den daha çok Türk var ? Kalabalık olsun çok Türk olsun benim için sakıncası yok derseniz bayram için uygun bir destinasyon Yunanistan. Tabi bu bahsettiğim Yunanistan’ın Türkiye’ye yakın olan Thasos ve Halkidiki adaları için. Diğer yakın yerler de aynı durumdadır eminim ? Türk yoğunluğu haricinde biz çok keyif aldık Thassos ve Halkidiki’den.
Thassos
[Önce Thassos ve Halkidiki’ye Ne Zaman / Nasıl Gidilir?‘i okumak isteyebilirsiniz.]
Thassos, Türkçe ismiyle Taşöz aslında İstanbul’a yaklaşık 8 saat uzaklıkta bir Yunan adası fakat bu süre çok değişkenlik gösterebiliyor. Yukardaki linkteki tecrübelerimizi okuduysanız ne demek istediğimi biliyorsunuz.
Thassos’ta üç ana merkezi var: Limenas, Limeneria ve Potos.
Konaklama
Biz Limenas’ta konaklamayı tercih ettik.
Kaldığımız otel: Hotel Athanasia. Otelin konumu ve temizliği güzel zaten Booking’den bakarsanız puanı: 8,7 ve yorumlar olumlu. Biz de otele gelince otel sahibi Babis’in güler yüzü ve ilgisi ile karşılaştık fakat odamıza yerleşince odanın Booking’deki oda fotoğraflarından farklı olduğunu gördük. Bunu anlattığımızda Booking’e girip hemen kontrol etti ve oda fotoğraflarının yanlış olduğunu görüp ertesi gün bizi boşalan daha iyi bir odaya aldı. Fakat aksilikler bizi orada da bırakmadı; duş almak istediğimizde duşu açınca tuvaletin giderinden sular fışkırmaya başladı ? Babis bir şeyler denedi ama olmadı ve akşam saati olduğu için bir tamirci de bulamadı. Sabah erken saatte bir tamirci yollayıp düzelttirdi. Yani kısacası biz biraz sıkıntı yaşadık ama sorunlara ilgili yaklaşımı nedeniyle kötü şans diyip geçtik ve biz de çok puan kırmadık ? Buraya 3 gece için 135 Euro ödedik (sadece oda, kahvaltı ya da yemek dahil değildi)
Fotoğraflar booking.com’dan ama bizim odamız da buna oldukça benziyordu.
Thassos’ta ulaşım ve araba kiralama
Öncelikle ada içinde gelişmiş bir toplu taşıma ağı yok. Hatta kaldığımız 3 gün boyunca hiç otobüs minibüs görmedik diyebilirim. Araba ya da motor kiralamak tek seçenek gibi. Yalnız birçok firma uluslarası ehliyet istiyor gitmeden ehliyetleri yeni çipli ehliyetlerle değiştirmeniz çok iyi olur. Biz eski ehliyetlerle araç kiralayan yer bulduk ama bir de onu arayıp uğraşmaya hiç gerek yok. Marble Beach’e gideceğiniz gün cip kiralamanız gerekiyor çünkü kiralama şirketleri oraya normal araçlarını göndermiyorlar. Diğer günler içinse normal bir araç ya da motor kiralayabilirsiniz.
Biz sahilde bulunan Potos Car Rental‘den yaptık kiralamamızı. (Eski çipli olmayan ehliyetlerle de kiralama yapabiliyorsunuz buradan) Memnun da kaldık. İşletmesini adaya yerleşmiş olan İngiliz asıllı Lisa yapıyor. Planlarımız arasında Marble Beach de olduğu için aracımızı cip olarak kiraladık. Günlük olarak 60 Euro civarı bir ödeme yaptık. Biraz kötü eski bir cipti ama adadaki nerdeyse tüm cipler kiralandığı için ve bizde uluslarası ehliyet olmadığı için çok dert etmedik. Hatta fiyatı uygun olduğu için diğer günler de aynı araç ile devam ettik. Normal araçlar da 50 Euro civarındaydı.
Thassos Plajları Haritası
Evet şimdi gelelim zevkli kısımlara… İlk gün yol yorgunluğu ve geç saatte Limenas’a varışımız nedeniyle kendimizi en yakın plajlardan biri olan merkezden 3 km uzaktaki La Scala Beach’e attık. Bu plaj beyaz tüllerin uçuştuğu biraz lüks bir plaj. İçerdeki mavi beyaz dekorasyon da oldukça şirin. Lüks diyince girişi ücretli zannetmeyin ama tüllü kabanalarda takılmak isterseniz 50 euro’luk yiyip içmeniz, şezlonlar içinse bir içki içmeniz gerekli. Kumu ince çakıl kalın kum gibi denizi çok harika olmasa da fena değil. Ama biraz lüks takılayım dinleyim derseniz ideal bir yer. Bazı akşamlar burada şezlonlar kaldırılıp konser ve etkinlikler oluyormuş eğer denk gelirseniz çok zevkli olabilir.
Akşam yemek için Limenas merkeze indik. Dolanırken Alexandra’s Restaurant’tan gelen güzel Yunan müziklerini duyunca ayaklarımız direk buraya gitti. İyi ki de gitmiş. Şansımıza Cumartesi günleri canlı müzik varmış. Güzel Yunan müzikleri eşliğinde başlayan gecemiz restaurant sahibinin masadaki müşterilerle kavga tiyatrosu ve tabak kırması eşliğinde tam bir tavernaya döndü. Müzikler halaylar derken çok güzel bir greek akşam geçirdik. Yemekler de gayet lezzetliydi. Ben kabak, patlıcan vb etsiz mezelerden arkadaşlar ise deniz mahsulleri yedi, herkes halinden memnun ?
A post shared by Çiğdem Zorgörmez Eryanık (@cigdemmze) on
Ertesi gün Thassos’un ilk sabahına uyandık kahvaltıyı nerede yapalım diye kara kara düşünürken (çünkü pek bizlik bir kahvaltı anlayışları yok) girdiğimiz marketteki bir adamın önerisi ile Spiros Cafe Bar‘a gittik. Pek fena değildi; omlet, yumurta tost vb pek çok seçenek mevcut.
Sonra Marble Beach’e doğru yola koyulduk. Tabiki aracımızı cip olarak kiraladık ki Marble Beach’ın yoluna girdiğimizde firmaların normal araçları göndermemesini son derece anladık. Thasos’a aracınızla gelseniz bile Marble Beach’e gideceğiniz gün bir cip kiralamanızda fayda var. Çünkü yol çok engebeli. Yolda mermerlere sürtünüp mahvolmuş bir araç görünce bizim bile içimiz cız etti. Marble Beach adından anlaşılacağı gibi yakınlarında bir mermer ocağı olan ve zamanla mermer tozlarının kaplamasıyla bembeyaz kumlardan daha doğrusu ufak mermer parçalarından oluşan bir sahil. (Denize girince elinize sudan minicik mermer tozları geliyor) Ve denizde beyaz mermer tozları nedeniyle harika bir turkuaz mavi renge sahip. Biz Marble Beach’e ilk yanaştığımızda arabanın içinde çığlıklar attık ?
Şimdi şunu belirtmekte de fayda var yanyana 2 tane Marble Beach var gibi düşünebilirsiniz biri içinde pek tesis olmayan Saliara Marble Beach, diğeri şezlong, şemsiye ve tesis barındıran diğerine nazaran biraz daha geniş bir plaj. Bu plajın adı da: Porto Vathy Marble Beach
Biz ilk gün Saliara Beach’e uğradık denize girip fotoğraf çektik bol bol. Bu plajın Thasos’un en meşhur plajı olduğunu ve her daim kalabalık olacağını unutmayın. Kalabalığı boş verip Marble’ın tadını çıkarın.
Biz gittiğimizde (10 Eylül) havanın pek de iyi olmadığından Thassos ve Halkidiki’ye Ne Zaman / Nasıl Gidilir? yazımda bahsetmiştim. Fotoğraflarda da o koyu bulutları görebilirsiniz ? Bir de güneş olsaydı o denizin rengi daha ne kadar güzel olabilecekti acabaaa?
Marble Beach’den çıkıp fabrikanın yanından devam edince 1-2 km ilerde saklı bir güzellik var. Tabela yok, tesis yok. Çok huzurlu ve güzel denize sahip saklı bir cennet. Muhtemelen sadece yerel insanların gittiği/bildiği etkileyici güzellikte bir yer. Hani bir klişe vardır ya “yeşille mavinin buluştuğu” diye. İşte burası gerçekten orası. Bize de bir Yunanlı tarif etti. Biz vakitsizlikten şöyle bir bakıp kaçtık ama siz lütfen bizim için de buraya vakit ayırın ? ?
Marble’dan çıkıp yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra adanın oğlak çevirmeleriyle ünlü Panagia Köyü’ne geçtik. Köyün merkezinde yanyana restaurantlar var. Boş bulduğumuz bir tanesine oturduk. Erkekler koca tabak oğlak çevirme, karışık sakatat ve şarap aldılar biz salata, taze fasulye, keçi peyniri kızartması, caciki yedik ve tıka basa doyup sadece 50 euro hesap ödeyip şaşkınlıkla kalktık. Biraz köyü dolandık. Şirin bir yer. Köy, Cumalıkazık veya Safranbolu’ya benzetiliyor. (2’sine de gitmediğim için kıyaslayamıyorum.) Panagia’ya benzer olarak Theogolos Köyü de öneriliyor (o da oğlak çevirmesiyle ünlü) ama biz gitme fırsatı bulamadık.
Panagia’dan çıkınca istikamet Giola. Giola, denizin kayayı oyarak oluşturduğu bir doğal havuz. Dünyanın en güzel doğal yüzme havuzlarından olduğu söyleniyor. Aliki Beach’ı 10-15 dakika kadar geçince. Ama geldiğinizi anlamak biraz zor çünkü bir tabela yok ? çok aracın park ettiği bir yer görürseniz muhtemelen gelmişsiniz demektir☺ Aşağı kadar araçla inilemiyor. Bir süre de yürümek gerekiyor (10 dk kadar) Çok zorlu bir yol değil ama acık zor. (Yukarda bir taverna da mevcut.) Gündüz gelmek oyuğun içini görmek için daha ideal fakat akşam üzeri daha sakin olup foto çekmek ve girmek daha kolay. Fazla derin değil, atlanabilen yerler var fakat yine de dikkatli olmakta yarar var.
Artık akşam olmak üzere otelimize dönüp hızlıca hazırlanıp merkeze indik yine. Bu akşam yemeğimizi bir gece önce yer ayırttığımız Thassos’un en meşhur restaurantlarından biri olan Simi’de yedik ama hiçbir artısını görmedik açıkçası ne lezzet olarak ne de başka bişey. Kötü değil tabi ama neden bu kadar meşhur olduğunu da biz anlayamadık. Ama tabakları çok güzeldi ?
3. gün ilk durağımız; Aliki Beach. Bu da notunu aldığım plajlardan biri. Kum plajı ve güzel bir denizi var. Yukarda tesisler ve sahilde şezlong ve şemsiyeler bulunuyor. Biraz sıkışık ve kalabalık geldi bize. (Aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz insanlar baya dipdibe) O yüzden çok sevmedik. Burada biraz takılıp, denize girip bişeyler atıştırıp kalktık. Ve bu sahilin hemen arkasında (yürüyerek 1 dakikalık bir mesafede) bir plaj daha keşfettik. Hemen yanı başı insan seliyken burada 1-2 kişi vardı. Aliki kadar çok tesis yoktu ama deniz aynı deniz kum aynı kum. Sakinlik isteyenler burayı tercih etmeli.
2. durağımız Psili Ammos Beach ?? Buradaki Psili Ammos restorant güzel ve kaliteli duruyordu biz birşey yemedik ama tavsiyeler arasındaydı. Deniz: kum + taş karışık. Biz kayalıkların üzerinde takılıp denize girip biraz vakit geçirdik. Denizini çok beğenmiştik.
Artık son günde olduğumuz için doyamadığımız Marble Beach’e tekrar uğradık ama bu sefer Porto Vathy Marble Beach‘e..
(Bi ara Paradise Beach’e de uğramıştık 2. ya da 3. gün. Geniş kumsalı olan bir plaj ama biz gittiğimizde çok dalgalı olduğu için pek sevmedik. O kadar ki tek bir fotoğraf bile çekmemişim:)
3. günün akşamı yemeği tercihimiz yine internet tavsiyeleri üzerine Tavernaki. Benim buraya gelme amacım açıkçası Talagani (keçi peyniri kızartaması) yemek. Çünkü çok severim ve burada çok iyi olduğunu okumuştum. Ayrıca 2 gündür deniz mahsülleri için arkadaşlarıma uydum şimdi sıra onlarda ? ama sofradan benimle birlikte herkes gayet memnun kalktı. Herşey çok lezzetliydi. 3 günlük Thasos’un en beğendiğimiz akşam yemeği oldu. Bu arada sebzeler bahçelerinden ve organikmiş. (Not: eğer talagani yer ve benim gibi çok beğenirseniz; keçi peynirini yakınlardaki “Star” marketten alabiliyormuşsunuz. Çünkü her keçi peyniri böyle güzel kızarmıyor ve hatta kızartmaya uygun olmuyor eriyip gidiyor. Bizim daha çok yolumuz olduğu için biz alamadık) Buraya 2 kişi 81 Euro ödedik. Bakınca en yüksek ücreti buraya ödemişiz ama değmişti ?
Biz toplamda 3 günümüz olduğu ve birini de zaten yolda yediğimiz için ancak bu kadar gezebildik. Notunu aldığım ama gidemediğimiz yerleri de aşağıya listeliyorum. Tabi bunlar benim tecrübelerim değil sadece notlarım..
Plajlar:
*Makryammos Beach (Bir otelin sahili – girişi ücretli)
*Golden Beach
*Notos Beach
*Glyfoneri Beach (Bir otelin plajı beyaz kum ve güzel bir denizi varmış)
*Pachis Beach (adanın kuzeyinde ağaçlıklı bir kumsal)
*Tripiti plajı
*Pefkari plajı
Yemek:
*Mouses Taverna (Limenas sahilde. Yemekleri lezzetliymiş ve rezervasyon gerekliymiş) Buranın önünden geçerken dekorasyonunu beğenmiştik biz de..
*Pachis Restorant (Pachis Bölgesindeymiş güzel bir bahçesi varmış ve yemekleri lezzetliymiş)
*Taverna Augustos (Canlı müzikli tabak kırmalı bir taverna Thelogos Köyü’nün içinde)
*Psili Amos Restoran (burası Psili Ammos plajının içinde. Öğle yemekleri haricinde akşamları da oturulabiliceği söyleniyor, yemekleri çok lezzetliymiş.)
Bonus: Vejetaryenler Thassos’ta ne yiyebilir?
Thassos’ta vejetaryenlerin hiç zorlanmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Patlıcan, kabak kızartması, caciki (Yunanlıların cacığa verdiği isim), talagani (keçi peyniri kızartması) salata ve daha pek çok mezeyle doyabilirler. Ben hiç bir sofradan aç ya da mutsuz kalkmadım.
Mavi Bavul’un Thassos Favorileri ?
Plaj: Saliara Marble Beach
Greek bir Yunan akşamı için: Alexandra’s Restaurant
Lezzetli Yunan mezeleri için: Tavernaki